
Yapay Zekâ ve Veri Biliminin Sağlık Alanındaki Uygulamaları

Yapay zekâ, bilgisayarların insan benzeri öğrenme, akıl yürütme ve karar verme süreçlerini taklit etmesini sağlayan bir teknolojidir. Günümüzde kullandığımız yapay zekâ araçlarının verdiği cevaplara baktığımızda, çoğu zaman sayısal, karşılaştırmalı ve bilimsel temelli olduklarını görürüz. Bu yönüyle yapay zekâ, duygudan bağımsız, tamamen veriye dayalı sonuçlar üreten bir sistemdir. Hatta çoğu zaman biraz daha duygusal cevaplar, kişisel yanıtlar istiyorum diye yapay zekâyı uyarırken bulursunuz kendinizi. Belki de asıl doğal olan zekâ budur… Çünkü yapay zekâ, duyguları karıştırmadan sadece elindeki verileri yorumlamak ve sonuçlandırmak üzerine kuruludur.
Tam da bu özelliği nedeniyle, yüksek hassasiyet ve rasyonellik gerektiren sağlık alanında yapay zekâ uygulamaları büyük önem taşımaktadır. Burada devreye veri bilimi girer. Veri bilimi, büyük miktardaki veriyi işleyerek anlamlı sonuçlar çıkarmayı hedeflemektedir. Yapay zekâ ile veri bilimi birleştiğinde sağlık sektöründe çığır açan yenilikler ortaya çıkmaktadır. Bugün tıpta yapay zekâ örnekleri, hastalıkların erken teşhisinden kişiselleştirilmiş tedavi planlarının geliştirilmesine kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır.
Hastane randevusu aldığınız andan itibaren adınız, soyadınız, yaşınız, randevu aldığınız hastane ve bölüm bilgisi gibi her şey aslında birer veridir. Düzenli olarak kontrol olmanız gerektiğini düşünelim. Yapay zekâ, bu randevu verilerinizi analiz ederek zamanı geldiğinde sizi bilgilendirse güzel olmaz mı?
Benzer şekilde hekimleri ele alalım. Ülkemizde muayene süresi 5 dakikanın bile altına düşmüş durumda. Böyle bir ortamda, yapay zekâ uygulamaları hastalığınız süresince yapılan tahlillerinizin, kullandığınız ilaçların ve beslenme alışkanlıklarınızın özetini çıkarıp hızlı bir şekilde hekiminize iletmesi ve hekime ikinci bir uzman görüşü sağlaması tedavi süreçlerini son derece hızlandırıp kolaylaştırmaz mıydı? Evet, tüm bunlar yapay zekâ ve veri bilimi sayesinde mümkün ve günümüzde sağlıkta yapay zekâ uygulamaları ile kullanılmaktadır. Aşağıda yapay zekâ ve veri biliminin sağlık alanındaki birkaç uygulamasına birlikte bakalım.
Hastalıkların Erken Teşhisi
Yapay zekâ, özellikle radyoloji ve görüntü işleme alanında erken teşhis için devrim niteliğinde çözümler sunmaktadır. Günümüzde MR ve BT görüntülerinin yapay zekâ algoritmaları ile analiz edilmesi, kanser ve nörolojik hastalıkların geleneksel yöntemlere göre çok daha erken fark edilmesini mümkün kılmaktadır. Örneğin, Stanford Üniversitesi tarafından geliştirilen bir yapay zekâ modeli, akciğer röntgenlerinde 14 farklı patolojiyi insan radyologlarla benzer doğrulukta saptayabilmiştir (Rajpurkar et al., CheXNet: Radiologist-Level Pneumonia Detection on Chest X-Rays with Deep Learning, 2017). Benzer şekilde, Harvard Tıp Fakültesi araştırmacıları, meme kanseri taramalarında derin öğrenme modellerinin insan gözünden kaçan lezyonları %90’ın üzerinde doğrulukla yakalayabildiğini raporlamıştır (McKinney et al., International Evaluation of an AI System for Breast Cancer Screening, Nature, 2020). Bu örnekler, sağlıkta yapay zekâ uygulamalarının erken teşhiste nasıl hayat kurtarıcı olabileceğini gösteren sadece iki örnek. Yapay zekâ, doğru kullanıldığında hekimlere ikinci bir göz gibi destek sağlayarak hem tanı hızını artırmakta hem de hata payını azaltmaktadır.
Tedavi Planlama ve Kişiselleştirilmiş Tıp
Günlük hayatta yediğiniz yemekler, uyku düzeniniz ve spor alışkanlıklarınız da tedavi sürecini etkiler. Yapay zekâ destekli mobil uygulamalar, bu verileri toplayıp size özel beslenme veya egzersiz önerileri sunabilir. Örneğin diyabet hastası bir bireyin kan şekeri ölçümlerini sürekli takip eden bir uygulamanın, doğru insülin dozunu otomatik hesaplaması yapay zekâ uygulamaları sayesinde mümkündür.
Hasta Takibi ve Dijital Asistanlar
Hastalık sadece hastane odasında yaşanmaz; asıl süreç çoğu zaman hastanın günlük yaşamında devam eder. Düzenli ilaç kullanımı, beslenme alışkanlıkları, uyku düzeni ve fiziksel aktiviteler tedavinin başarısında büyük rol oynar. Ancak bütün bu verilerin tek tek takip edilmesi hem hasta hem de hekim için oldukça zor olabilir. İşte burada yapay zekâ destekli dijital asistanlar ve hasta takip sistemleri devreye girer. Kalp atış hızınızı ölçen bir akıllı saatiniz var. Peki bu verilerin doktorunuza otomatik olarak raporlandığını ve ani bir düzensizlikte sizi uyardığını düşünsenize… Böylece tedavi süreci yalnızca hastane ziyaretleriyle sınırlı kalmaz, sürekli ve kişiselleştirilmiş bir sağlık desteğine dönüşür.
Sağlıkta Yapay Zekâ’nın Geleceği
Görüldüğü gibi bugün yapay zekâ, hastalıkların erken teşhisinden kişiselleştirilmiş tedavi planlarına, hasta takibinden ilaç geliştirme süreçlerine kadar sağlık alanında önemli katkılar sağlamaktadır. Ancak bu yalnızca bir başlangıçtır. Gelecekte yapay zekâ destekli hastaneler, robotik cerrahi sistemleri ve tamamen dijital hasta takip platformları sağlık hizmetlerini dönüştürmeye devam edecektir.
Bir sonraki yazımda, henüz öğrenciyken proje ekibimizle yapay zekâ ve veri bilimini kullanarak geliştirdiğimiz EczacıGPT ve BrainDetective gibi projelerimizden bahsedeceğim. Umarım bu yazı, yapay zekânın sağlıkta ne kadar etkin kullanılabileceğine dair bir fikir vermiştir. Eminim okurken sizde de birçok yeni fikir uyanacak, belki de yapay zekâ ile hayatımızı kolaylaştıracak yeni bir adımı atacaksınız!




